17 Mart 2008 Pazartesi

"www.tiyatrooyun.org" sitesiyle ilgili bilmedikleriniz


www.tiyatrooyun.org sitesine girdiniz mi hiç? Girmediyseniz, emin olun hiç bir kayıp yaşamazsınız. Peki diyelim ki, beni dinlemediniz ve siteye girdiniz. Bir şey dikkatinizi çekti mi, tiyatro dünyasından haberler verdiğini ilan eden bu sitede Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel ilgili yayınlar var. Peki Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel kimlerdir?

Hilmi Bulunmaz, Bulunmaz Tiyatro yönetmeni, yüzlerce oyun yönetmiş, oyuncu, oyun yazarı, çok yönlü bir kişidir. Coşkun Büktel, tiyatro oyunu, roman ve senaryo yazarıdır. Eserleri büyük başarı kazanmıştır. Bu iki isim de tiyatro dünyasında saygıyla anılan kişilerdir. Peki "tiyatrooyun.org" sitesinin sahibi ve bu yayınları yapan kimdir? O kişi, Burak Caney takma adının arkasına gizlenmiş, korkak, namussuz, zavallı bir insandır. Burak Caney hakkında başka neler biliyoruz, zaten bu da yazının asıl konusunu oluşturmaktadır. Velhasıl işin heyecanlı tarafına daha yeni geldik. Eminim bu yazdıklarımı okuduktan sonra, siz de epey şaşıracaksınız.
Her şey Hilmi Bulunmaz' ın Türk tiyatro dünyasında gördüğü yanlışlıkları dile getirmesiyle başladı. Bu sivri dilli eleştirilerden herhalde birisinin canı fena yandı ki gerçek adını saklayıp Burak Caney adını alıp, Türk tiyatro dünyasına adımını attı.

Hilmi Bulunmaz ' ın tiyatroyun.blogspot.com adlı sitesi vardır. Kendisi burada eleştirilerini yapmaktadır.

Bir sabah uyandığımızda Hilmi Bulunmaz' ın sitesine girelim dedik ancak yanlışlıkla tek o yerine çift oo girmişiz. Yani tiyatrooyun.blogspot.com adlı siteye girdik. Hay girmez olaydık, gözlerimize inanamadık. Çıplak kadın ve erkek fotoğraflarının ancak erotik değil, pornografik görüntülerin olduğu bir siteyle karşılaştık. Demek ki yanlışlıkla tek o yerine oo yazınca pornosever Burak Caney' in sitesine gidiliyormuş.

Bu olay Hilmi Bulunmaz' ın sitesinde duyurulduğunda hemen o görüntüler gitti. Sitede bir süre hareket görünmedi.

Bir süre sonra site hareketlendi, enteresan fotoğraflar konulmaya başlandı. Örneğin Hilmi Bulunmaz' ın fotoğraflarından baş kısmının kırpılıp kesilmesi ve pornografik görüntülerde görünen bir erkeğin başına monte edildiğini gördük. Sonra Burak Caney' in yaratıcılığı(!) arttı. Pornografik fotoğraflarda artık Hilmi Bulunmaz' ın eli, kolu artık ne varsa görünmeye başlandı. Sonraları Burak Caney herhalde fotomontaj yada pornomontaj işlerinde kullanacak malzeme bulamadığından Coşkun Büktel' in fotoğraflarını da kullanmaya başladı.

Daha sonra Burak Caney yazı yazabileceğini(!) keşfetti ve fotoğrafların arasına yazılarını koydu. Ancak bu yazılarda öyle çok yazım hatası vardı ki, yuh be bu kadar da olmaz dedirten, 10 yaşındaki bir çocuğun yapmayacağı imla hataları, örneğin de ve da eklerini ayrı yazmak gibi, onlarca hata yapıyordu. Demek ki Burak Caney pornosever unvanından sonra Türkçe cahili unvanını da aldı. Bu arada bizi güldürmeye devam ediyordu.

Wikipedia yı eminim duymuşsunuzdur. Coşkun Büktel' i Wikipedia'da tanıtayım dedim. Kendi sitesinden hayatıyla ilgili bilgileri alıp bunları wikipedia' ya yerleştirdim. Bir kaç gün sonra bir bakayım dedim o da ne, Coşkun Büktel' in biyografisi tahrifata uğramış, onu alaya alan, küçük düşürmeye çalışan ifadeler yer almış. Bunlar düzeltildi. Tam kurtulduk derken, bu sefer de Burak Caney, Hilmi Bulunmaz' ın biyografisinde tahrifat yapmış. Burak Caney böylece bir çok unvana daha sahip oldu. Namussuz, hilekar, yalancı, düzenbaz gibi. Herhalde daha çok unvan kazanabilir ama burada sözlük karıştırmak istemiyorum.

Her pazar tiyatro çalışmalarından sonra, Hilmi Bulunmaz' ın tiyatro dünyasıyla ilgili eleştirilerini video ile çekiyor ve youtube ' da yayınlıyorduk. Bir gün, bir baktık youtube da Hilmi Bulunmaz videoların üzerinde montaj yapılarak, onu alaya alan, küçük düşüren videolar gördük. Burak Caney demek ki pornomontaj işlerinden sonra videomontaj işine de girmiş. Bu videolarda Coşkun Büktel de yer alıyordu.

Hilmi Bulunmaz' ın siteleri aslında blog siteleridir. Bu sitelerde “Sonraki Blog” linki vardır. Bu linke tıklayınca başka bir blog sitesine bağlanabilirsiniz. Her tıklamada başka bir siteye gidersiniz. Bu siteler rastgele çıkar ve her tıklamada değişir. Burak Caney bir gün o linke tıklamış, porno görüntülerinin olduğu bir siteyle karşılaşmış ve bundan dolayı Hilmi Bulunmaz' ı pornocu olmakla suçluyor. İşin eğlenceli tarafı kendi sitesi de blog sitesi ve kendi sitesinde de bu link var. Ancak Burak Caney bunun üzerine epey bir yayın yaptı. Ben onun bu yayını karşısında epey bir dumura uğradım. Burak Caney' in zeka seviyesinden kuşkulandım, acaba onu laboratuvar fareleriyle yarıştırıp, peyniri kimin önce kapacağını anlasak mı.

Facebook çılgınlığı ülkemizi sardığı zamanlarda, ben de bu siteye üye oldum. Eski okul arkadaşlarımı bulduğum için seviniyordum. Bu arada hocam Hilmi Bulunmaz da acaba üye midir, diye merak ettim. Baktım Hilmi Bulunmaz üye olmuş. Merak edip, profilini inceledim. Üye olduğu gruplara baktım. Allahım! ne göreyim, Burak Caney üye olduğu gruplara Hilmi Bulunmaz' ın pornocu olduğuna dair mesajlar atıyor. Hatta üye olduğu grupların birinde oradaki kızlara uygunsuz mesajlar atıyordu. Örneğin, “sen soldan üçüncü kız bayağı güzelmişsin, bizim tiyatroya uğrasana” gibi. Ben de derhal gruplara cevap yazıp, bu adamın aslında Hilmi Bulunmaz olmadığını Burak Caney adlı bir kişi olduğunu dile getirdim. Aniden yazdığı mesajları silmiş.

Bu adamın bu kadar ileri gideceğini hiç tahmin etmemiştim. Çünkü şimdiye kadar sadece sitesinden yayın yapıyordu, Şimdi insanlara Hilmi Bulunmaz gibi görünüp, onun ağzından söylüyormuş gibi yapıyordu. Artık sınırı aştığını düşündüm. Burak Caney' e mail atıp facebook taki yalanlarını sonlandırmasını istedim. Burak Caney' den söyle bir cevap geldi. "Facebook da ne?" Güler misin, ağlar mısın.

Attığım mailden hemen sonra adam Hilmi Bulunmaz adını değiştirmiş, Hamdi Bilinmeyen adını almış. Hilmi Bulunmaz fotoğrafının yerine çiçek resmi koymuş. Ne tezatlık ama! Ancak eski fotoğrafı silmeyi unutmuş. Sadece yeni bir fotoğraf eklemiş. Ancak bu değişiklik o kadar hızlı oldu ki, Hilmi Bulunmaz' a bile haber veremedim, Burak Caney herhalde bilgisayar başında uyuyor ve sıçıyor.

Bu arada sitesinden yayın yapmayı sürdürüyordu. Bu yayınlar aylarca devam etti.

Ve bardağı taşıran son damlaya geliyoruz. Burak Caney , Bulunmaz tiyatrodan arkadaşım Arzu Aybat' ın bir casting ajansında bir kaç fotoğrafının olduğunu öğrenmiş. "Hilmi Bulunmaz casting ajanslarına manken yetiştiriyor" diye bir haber yaptı. Bu habere çok üzülen Arzu arkadaşımız kursu bırakmak zorunda kaldı.

Arzu arkadaşımız çok yetenekliydi. Hatta Coşkun Büktel'in "Shakespeare' siz Herifler" ' in adlı güzel bir oyununun sahnelenmesi aşamasındaydık. Tam burada Arzu' nun ayrılması Hilmi Bulunmaz' ın tepesini attırdı. Aslında şimdiye kadar atmaması, onun çok sabırlı olduğunu gösteriyor. Bunun üzerine Hilmi Bulunmaz haftalık yaptığı video çekimlerinde Burak Caney için O.. Çocuğu kelimesini kullandı.

Burak Caney' in sitesinde birden değişiklikler olmaya başladı. Sitesinde yayınladığı tüm yazıları teker teker silmeye başladı ve sonunda sitesini kapatıp yeni sitesi olan www.tiyatrooyun.org' ye geçti.

Şimdi sitesinde artık pornomontaj , videomontaj yapmıyor. Tiyatro haberleri yapmaya çalışıyor. Ancak Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel ilgili yayınlarına devam ediyor.

Burak Caney' in varlık nedeni, ortaya çıkmasının nedeni Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Bükteldir. O yüzden kendi sitesinden bu ikiliye yaptığı saldırılar bitmeyecek. Bazı saf insanlar ona bu yayınları kesmesini söylüyor ancak şunu unutuyorlar ki Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel olmazsa, Burak Caney de olmaz.

Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel' in eleştirilerini beğenmeyebilirsiniz, ancak o eleştirilere de aynı şekilde yani kendi isminizle çıkıp, varsa elinizdeki kanıtları öne sürmeniz ve o öyle değil, böyledir demeniz gerekir. Aslolan budur. Yoksa Burak Caney' in yaptığı gibi belden aşağı vurmakla olmaz.

Son sözler olarak şunu söylemeliyim ki Burak Caney' in gerçek kişiliğini ve geçmişini bilmeden ona destek olanlar, onun yaptığı her şeye bir anlamda ortak olduklarını bilmiyorlar mı?

Bayanlar, beyler bilhassa da facebookta tiyatro oyun (eski adı tanıdık bir isim Hamdi Bilinmez) yani Burak Caney'in Hilmi Bulunmaz' a karşı oluşturduğu grubun üyeleri! Lütfen kimi desteklediğinizi biliniz. Gerçek ismini bile vermekten korkan, sapık, pornomontajcı, iftiracı, yalancı, hilekar, düzenbaz, namussuz, yalancı, sahtekar, salak bir Burak Caney' i iyi tanıyınız.

Size son bir soru sorayım, eğer bir insan kendinden eminse, kendine güveniyorsa niye adını vermez. Aslında Burak Caney de saya saya bitiremediğim o iğrenç faaliyetlerinden dolayı kendini suçlu hissediyor ve adını veremiyor.

Yukarıda sıraladığım tüm faaliyetlerin çoğunun kanıtı Hilmi Bulunmaz, Coşkun Büktel ve az da olsa benim sayemde elimizde mevcuttur.

En son olarak Burak Caney bizi mahkemeye vereceğini söyledi. Hilmi Bulunmaz' ın söylediği O... Çocuğu kelimesinden dolayı hakaret davası açacakmış. Sabırsızlıkla bekliyoruz mahkemeyi. Çünkü elimizde kanıtları ortaya koyduğumuzda senin ve seni destekleyenlerin yüzlerinin kızarmasını izlemek hoş olacak. Eğer bizi mahkemeye vermezsen, ben seni ve seni destekleyenleri dolayısıyla yaptığın iğrençliklerini dolaylı olarak destekleyen herkesi bilhassa facebook grubunda üye olanların hepsini mahkemeye vereceğim. Ancak daha önce gruptaki herkese bu yazılarımı göndereceğim. Hala Burak Caney' i destekliyorlarsa, kendileri sonuçlarına katlanacaklar.

Sana haddinden fazla sabırlı davrandık. Ancak bizler insanız. Herkes yaptıklarının sonucuna, sadece sen değil, biz de katlanacağız. Haklı olan mahkemeyi kazansın diyorum.

Not: Bu yazıyı yazmamın nedeni Hilmi Bulunmaz' ı ve Coşkun Büktel' i savunmak değildir. Onların benim savunmama ihtiyaçları da yoktur. Ben sadece aylardır ne gördüysem onları yazdım. Ayrıca Hilmi Bulunmaz' ın bazı fikirlerini desteklemiyorum. Netice de ben onun öğrencisiyim ama belki de mesleğim mühendislik olduğu için işin içine duygularımı karıştıramam. Kesin eminim ki bu yazdıklarımın fazlası yoktur, eksiği vardır. Belki o eksikleri de ilerde tamamlarım.

Evet, buraya kadar okuduysanız, sizi sabrınızdan dolayı tebrik ederim.

İyi günler...

15 Mart 2008 Cumartesi

"Sen Gara Değilsin" Oyunu


Aziz Nesin 'in "Sen Gara Değilsin" adlı oyunu "Bütün Oyunlar II" adlı kitabının "Beş Kısa Oyun" adlı bölümü içinde yer alıyor. Kitap artık basılmadığından ancak sahaflarda bulunabiliyor. Ben de internetten kitap satan bir sahafçıdan kitabı aldım.
Aziz Nesin' in artık piyasada olmayan kitaplarının tekrar basılmasını ümit ediyorum.

Oyun üç kişilik ve tek perdelik oyundur.
Pren (Kazım Şimşek) : Yuntabur adlı kentin belediye başkanı.
Salsi (Eser Bozan) : Kentin gizli güvenlik şefi.
Gara (Hüseyin Dinç) : Zayıf, çelimsiz, korkak bir kişi.

Oyun, Yuntabur kentinin girişindeki meydanda geçiyor. Kentin ulusal kahramanı Gara için dikilen anıtın açılış töreninde belediye başkanı konuşma yapıyor. Konuşmasından sonra arkadaşı Salsi'yle sohbet ederken, aralarına ölü sanılan Gara' nın girmesiyle oyun ivmeleniyor.

Oyun, bir kara mizah örneğidir. Komedi unsurları içermekle birlikte, son derece dramatik bir eserdir.

Oyunun dili sade, okunması kolaydır. Bir saatten az bir sürede oyunu okumak mümkündür.

Bu oyunu sahneleyeceğimiz için sevinçliyim.

"Sen Gara Değilsin" Oyununu sahneleyeceğiz


İki hafta önce Bulunmaz Tiyatro 'da Aziz Nesin' in "Sen Gara Değilsin" adlı oyunu üzerine çalışmaya başladık. Oyunda ben, Hüseyin Dinç ve Eser Bozan yer alıyoruz. İlk hafta okuma provası yaptık. İkinci haftasında hocamız Hilmi Bulunmaz telefon edip Nisan ayının ilk haftasında Barış Manço Kültür Merkezi 'nde oyunu sahneleyeceğimizi bildirdi.Bizi hem bir telaş, hem de büyük bir heyecan sardı. Neticede bu benim ve arkadaşlarımın sahneleyecekleri ilk oyun olacak. Hocamıza bir ayda bu oyunu çıkartabilir miyiz diye sorduğumda, hocamız tabii, eğer sıkı çalışırsanız olur, dedi. Artık tek hedefimiz oyunu yetiştirebilmek...