3 Ocak 2008 Perşembe

"Kral Dairesi (Üç Nikah Üç Cenaze ve Bir Soygun )" adlı oyun


Bir hafta arayla yeni bir oyuna gideyim dedim. İnternetten "Ful Yaprakları" oyunu için bilet aldım. Oyun, Devlet Tiyatrolarının Oda Tiyatrosu' nda oynanacaktı.

Oyunun başlama saati akşam sekizdi. Çalıştığım şirketten akşam altıda çıktım. Evde yemek olmadığından, aceleyle bir lokantada yemek yiyip, hızlı adımlarla eve gittim ve üstümü değiştirdim. Yine hızlı bir şekilde Taksim' e sarı dolmuşlarla ulaştım. Oyunun başlamasına 5 dakika varken sahneye gelebildim. Bilet kontrolünün yapıldığı masaya yaklaşırken, bazı insanların dışarı çıktıklarını gördüm ancak buna bir anlam veremedim. Masada bir bayan vardı. Hemen ismimi söyleyip, biletimi almak istedim.O zaman bayan bir gülümsemeyle oyunun iptal edildiğini, onun yerine "Kral Dairesi" adlı oyunun konulduğunu söyledi. Oyuncu rahatsızlığından dolayı olduğunu da ilave etti. Epey şaşırmıştım. Ne diyeceğimi bilemeden, bana "Eğer bu oyunu seyretmediyseniz, bu oyunun çok güzel ve eğlenceli olduğunu" söyledi. Ben de ona "Peki, oyunu seyredeyim" dedim. Bu oyunun adının bana hiç yabancı gelmediğini düşünüyordum koltuğuma giderken, birden aklıma geldi, Coşkun Büktel bana bu oyundan bahsetmişti. Bu oyunun galasına gittiğini, maske takan oyuncuların olduğunu ve hiç konuşma olmadığını söylemişti. Ben de içimden "Tüh, o oyunu mu seyredeceğim'" dedim. Neticede hiç hesapta olmayan bir oyunu seyretme durumum oldu. Durumu kabullenmiştim.
Oyun vaktinde başladı ki bu durumla da fazla karşılaşmadığım için biraz şaşırdım. Koltuklar tam dolu değildi. Yer yer boşluklar vardı. Tahminimce oyunun iptal olması, bazı seyircilerin geri dönmesine neden oldu.
Oyunda maskesiz üç oyuncu vardı. Diğer oyuncuların hepsi maske takıyorlardı. Oyunun başında ve sonunda bu üç oyuncu arasında kısa diyalog vardı. Bunun dışında bu üç oyuncu ve diğer oyuncular hiç konuşmadılar. Sanki Charlie Chaplin' den sessiz sinema seyrediyorduk. Sonradan araştırdım ki oyunun yönetmeni ve yazarı bu türden daha evvel bir oyun yazmış. Kendisinin maskelerle ilgili özel çalışmaları varmış.
Oyunda maske takıldığından ve konuşma da olmadığından vücüt dili artık her şey olmuş, oyuncular vücut diliyle birbirleriyle anlaşıyorlardı.
Oyun bir otelin kral dairesinin, 3 çifte aynı gece için satılmasıyla yaşanan komik durumlar üzerine kurulmuş. Bu senaryoya benzer çok senaryolar gördüğüm için, bana pek ilginç gelmedi. Evet çok basit bir senaryosu vardı ancak yine de oyundaki bazı yaratıcı sahnelere değinmekte fayda var. Biri bir masa etrafındaki konuşmanın kuşbakışı görüntüsünün verilmesidir. Bunun içinde oyuncular ve masa yan yatmıştı. Böylece onları sanki kuşbakışı görüyorduk. Bir diğeri de perdelerle dört bir tarafı kapatılan yataktaki el fenerlerin olduğu sahnedir. Bunların dışında oyun için söylenecek fazla bir şey yok. Oyun tamamen eğlendirme amaçlı yazılmıştır. Büyük ihtimalle de kısa bir süre sonra hafızalarımızdan da silinecektir.

Eğer seyredeceğiniz başka bir oyun kalmamışsa ve bu seyredilecek en son oyunsa eh seyredin o zaman!