8 Ocak 2008 Salı

"Dalga" adlı oyun


Dün akşam eve dönerken, telefonum çaldı. Arayan Hilmi Bulunmazdı. Coşkun Büktel' in beni bir tiyatro oyununun galasına davet ettiğini söyledi. Kendisini arayıp, gelip gelemeyeceğimi söylememi istedi. Ben de hemen Coşkun Büktel' e bu daveti için teşekkür ettim ve geleceğimi söyledim. Bana oyunun Kenterler Tiyatrosunda olduğunu ve sekiz buçukta başlayacağını söyledi.

Bugün Coşkun Büktel' i arayıp oyunun adını öğrendim. İnternet' ten araştırma yapıp, oyun hakkında biraz bilgi topladım.

Saat altıya yaklaşırken, çalıştığım şirketten ayrılıp eve gittim. Şirketten beş dakika bile erken ayrılmak trafiğe daha az takılma anlamına geliyordu benim için. Hızlı bir şekilde yemek yedim ve hemen Taksim' e otobüsle geldim.
Kenterler Tiyatrosunun Şişli' de olduğunu düşündüğümden Şişli ' den geçen bir otobüse atladım. Otobüs Harbiye durağında durdu. Ben de şöyle bir soluma baktım. Fazla büyük olmayan bir tabela üzerinde "Kenterler Tiyatrosu" yazısını okudum. İçimden hayret burada da bir Kenterler Tiyatrosu varmış dedim. Biraz daha dikkatli bakınca giriş kapısında büyük bir kalabalık ve seyredeceğim oyunun afişini gördüm. Yani anlayacağınız jeton biraz geç düştü, tam kapıya hareketlenmişken otobüs de hareket etti. Neyseki bir sonraki durakta inip tiyatroya ulaştım. Kapıda Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel beni bekliyorlardı. Hızlıca merhabalaştıktan sonra koltuklarımıza doğru yol aldık. Koridorlar, fuaye alanı bayağı bir kalabalıktı. Hızlı adımlarla ön sıralardaki boş koltuklara yerleştik. Oyunun başlamasını bekledik. Oyun 10 dakikalık bir gecikmeyle başladı. Tüm koltuklar doluydu. Etrafımızda tiyatrodan veya sinemadan tanıdığımız bir çok ünlü konuk vardı.
Şimdi oyunla ilgili bilgiler vereyim. Oyun, Don Kişot Prodüksiyon tarafından finanse edilen Don Kişot Tiyatro tarafından sahnelendi.

Oyunda emeği geçenlerin listesini veriyorum:
Yazan: Reinhold Tritt
Çeviren: A.Naki Öner
Yöneten:Şakir Gürzumar
Oyuncular: Levent Ülgen, Ayça Abana, Faruk Akgören, Ayşegül Alpak, Onur Dikmen, Duygu Eren,Çetin Güner, Ece Özdikici, Fatih Sönmez, Serhan Süsler, Serhat Teoman, Ekin Türkmen, Serdar Yeğin
Dekor : Cem Köroğlu, Kostüm: Nalan Türkoğlu, Işık: Kemal Yiğitcan, Müzik: Targan Türe, Yapımcı Tarık Güvenç

Oyunun adı "Dalga". Oyun Amerikada bir kolejde geçiyor. Tarih öğretmeni Bay Ross bir dersinde öğrencilerine nazilerin yaptığı soykırımı anlatan bir film izlettiriyor.
Lorry adında bir öğrenci öğretmene şu soruyu soruyor: Bu soykırım olurken, milyonlar öldürülürken Almanlardan kimse bunu niye görmedi diye soruyor. Öğretmenin buna verdiği cevap öğrencileri pek tatmin etmiyor. Yine öğrencilerden biri artık bu gibi olayların yaşanmayacağı ve bunun üzerinde fazla durulmaması gerektiğini söylüyor. Bay Ross oyunun da konusunu oluşturan bir deney yapmaya karar veriyor. Deney disiplinin gücünü gösterecek ve bir gün sürecektir. Deney o kadar başarılı olur, tüm öğrenciler buna o kadar çabuk uyum sağlarlar ki deneyi başlatan öğretmen bu deneyi durdurmak istemez. Başta deney çok başarılı olmuş gibi görünmektedir. Tüm öğrenciler disiplinli hareket etmekte, dersleri dikkatle dinlemekte hatta başarısız giden basketbol takımı bile artık kazanmaya başlamıştır. Derste uyuklayan, başarısız bir öğrenci olan Robert bile dersleri büyük bir dikkatle dinler. Günler geçtikçe deneyin boyutları genişler ve bu harekete "Dalga" adı verilir. Slogan, amblem, selamlaşma gibi "Dalga" hareketini tanımlayan simgeler belirlenir. Öğretmenin kendisi de yarattığı bu hareketin oluşturduğu büyük bir gücün etkisindedir. Kılık kıyafetleri bile değişmiştir. Artık onu lider gibi gören askerleri vardır. Bunlar harekete daha çok insan katmak için şiddete bile başvururlar. Öğrencilerden Lorry okulda gazete çıkarmaktadır. Sadece O, bu olayların farkındadır. Bu hareketin yaptığı zararları görebilmektedir. Diğer tüm arkadaşları bu hareketin bir üyesi olmaktan gurur duyarlar. Bu hareketin özünde tüm üyeler arası tam bir eşitlik ve rekabetin yok edilmesi vardır. Bu tüm öğrencilerde müthiş bir rahatlama duygusu vermiştir. Sınıfının en çalışkanı olan Lorry ile artık rekabet etmelerine ihtiyaçları yoktur. Bu üstünlüğünü kaybettiği için Lorry' nin bu harekete uzak durduğunu sanarlar. Onu baskı altına alırlar. Sonuçta deney olarak başlayan bu hareket tüm okulu sarsmış ve büyük bir kargaşaya neden olmuştur. Sonunda öğretmen bu deneyi sonlandırır. Deneyi sonlandırdığında söylediği şu sözler epey anlamlıdır:
Dünya, kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikelidir.

Oyundaki mesaj açıktır. Düşünmek istemediğimiz için, söyleneni yapmak düşünmekten daha kolay olduğundan ve söyleyen kişinin etkileme gücünden dolayı insanlar bu gibi insanların peşine kapılabilmektedirler. En büyük ve acı örneğini 2. Dünya savaşında Almanya' da Hitler ile gördük. Bu durum ileride tekrarlanabilir. Bunun için eleştiriye açık olmalı, başkalarına saygılı olmalı ve kimsenin arkasından körü körüne ve düşünmeden gitmemeliyiz. Özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımıza ipotek koymamalıyız.

Oyun tek perdeliktir. Süresi yaklaşık iki saattir. Dekor olarak sadece üç sihirli kutu vardır. Bunların her bir tarafı açılıp ve birleştiriliyor, böylelikle arka planlar hızlı bir şekilde yeniden inşa ediliyor.

Oyundaki tüm oyuncuların performansı çok iyi. Yaş ortalaması çok genç bir kadro var. Oyunun başrol oyuncusu Bay Ross' u oynayan Levent Ülgen de çok başarılıdır. Kendisi bir tv dizisinde çok uzun yıllar oynadığından olsa gerek, nadiren de olsa el kol hareketlerini ve mimiklerini tv de oynadığı o karakterden çalmaktadır.

İnternet' ten araştırdığıma göre oyun gerçek bir hikayeden alınmış. Bu olayların benzeri yaşanmış. Deney 1967 yılında Palo Alto, California' da Cubberley kolejinin Dünya tarihi sınıfında 1 gün sürecek şekilde başlamış ama 5 gün sürmüş ve 300 ' den fazla öğrenci bu hareketin üyesi olmuş.

1990 yılında Alman yazar Reinhold Tritt' in yazdığı bu oyun Almanya' da "Yılın Oyunu" ödülünü kazanmıştır.

Sonuç olarak oyunu beğendim ve herkese tavsiye ederim.