11 Temmuz 2008 Cuma

Philippe Soupault' un "Şarlo" eserini okudum


Bulunmaz Tiyatro yönetmeni Hilmi Bulunmaz ' ın tavsiyesi üzerinde tiyatromuzun kitaplığında bulunan Philippe Soupault' un "Şarlo" eserini okudum.



Charlie Chaplin-Funny Instant song- Modern Times from Vinod on Vimeo.


Charlie Chaplin - March Past from Vinod on Vimeo.

Eser Çağdaş Yayınlarından çıkmış olup, 111 sayfadır. 1. Baskısı Martı Yayın' larından 1958 yılında çıkmıştır.Eseri dilimize çeviren Teoman Aktürel' dir.

Yazar Philippe Soupault hakkında kısa bilgi vereyim:



1897-1990. Fransız ozanıdır. 1. Dünya savaşına katılıp, yaralandı. İlk şiir kitabı "Aqurarium" 1917 ' de yayınlandı. Bir çok roman, şiir, eleştiri ve deneme yazdı.
Türkiye dahil bir çok ülkeyi gezdi.

Teoman Aktürel' in çevirdiği bu yapıt, ilk kez 1959' da yayınlandı ve 1960 yılında Türk Dil Kurumu Çeviri Ödülü' nü kazandı.

Çevirmen Teoman Aktürel hakkında kısa bilgi vereyim:



1932-2007 Alaşehir'de doğmuştur. Orta Öğrenimini Galatasaray Lisesi'nde, Yüksek Öğrenimini ise İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde tamamladı. 1950-60 döneminde özellikle Yeditepe, Türk dili ve A dergilerinde Teo imzasıyla yayımladığı şiirlerin yanı sıra Saupoult, İonesco, Brecht, Eflatun gibi yazarlardan yaptığı çevirilerle tanındı.

Bu eser Charlie Chaplin yada herkes tarafından yaygın olarak bilinen adıyla Şarlo(Charlot)' nun hikayesidir. Bu eser bir biyografi değildir. Yazar, Şarlo' nun filmlerindeki hikayelerinden yararlanarak, Şarlo' nun hayatını anlatma yoluna gider. Yazar şair olduğundan Şarlo' nun hikayesini çok büyük bir duyarlılıkla, imgelerle Şarlo' nun gördüklerini,yaşadıklarını, duygularını anlatır. Yazar adeta kelimelerle dans eder. Eser çok güzel, akıcı ve duru bir Türkçe' le çevrilmiştir. Bunda çevirmenin başarısı çok büyüktür. Hatta şunu da söyleyebilirim ki, uzun zamandır böyle güzel bir Türkçe'yle çevrilmiş bir eser okumadım.

Bu kitabı anlatmak olanaksız, ancak okunarak anlaşılabilir. Yine de eserin giriş bölümündeki bazı bilgileri ve eserden bazı tadımlıklar vereceğim ki; bu eserin nasıl bir eser olduğuna insanlar karar versin.


Charlie Chaplin bir gazeteye şöyle bir demeç verir:
"Ha! Şarlo! çılgınca seviyorum onu; yaşamımın gönüldeşi o, üzgün saatlerimin arkadaşı(...)
Yollara düşen bu zavallı işçiyi, bu korkak , kaygılı, sıska, içler acısı varlığı doğururken bir yergi yaratmaktı dileğim. Baston onuru deyimliyordu, bıyık kurumluluktu, potinler de ölümlü dünya kaygılarının tüm çekilmezliğini belirtiyordu!.
Bu kişi yaşıyor bende. Kimi zamanda yanı başımda, benimle; kimi zaman başını alıp, ötelere gidiyor sanki..."

Şarlo insan imgeleminden doğma hiç bir yaratığın ermediği sevgiye, üne erdi. Şarlo evrensel bir kahraman, hem güldürmüş hem ağlatmış biri.

Şarlo gerçekte sözün en arı, en güçlü anlamı ile ozandır. Onun için bir biyografi değil, bir şiir yazmak gerekirdi.

(...)
Gökyüzünün ortasında ay, apak, kimi yuvarlak, güleç bir yüz, kimi evcil bir hayvan, kimi gökkubbede akıp giden iri bir su damlası gibiydi.
Şarlo söz verdi ona: arkadaşı olacaktı.
(...)
Yıldızlar da katıldı bu geziye. Takıldılar arkasına. Sanki ona göz kırpıp türkü söylüyorlardı: burdayız biz, hepimiz, sayısız, hep yoldaşınız senin. Yanında bütün iyi dilekler, Şarlo, yere dökülen, yeni gönüldeşi ayışığı demetini ezmemek için ayak uçlarını daha bir aralayarak yürüyor, yürüyor.
(...)
Sarışın ince bir kız geldi, yanına oturdu. Bunca güzel bir yaratık görmemişti Şarlo. Yanına oturması da ayrıca hoşuna gitti. Ama gülümsemeyi göze alamadı. Ötekiler gibi umursamaksızın kalkıp gideceğinden korktu. Ama kız gülümsedi ona, Şarlo da gülümsemekten alıkoyamadı kendini. Tuhaf şey, kalkıp gitmedi kız. Şarlo' ya baktı.
(...)
Yaşam bir ırmak gibi uzanıyordu önünde. Arkasında geçmişti, bir göl, sonra çok daha ötelerde geleceği, okyanus, bir giz gibi. Yeşil yada kurak, gülümser yada bataklıklı kıyılardan, iki kıyı arasından akıyordu zaman.
(...)

Aslında kitabın her paragrafı tadımlık olacak kadar birbirinden güzeldir. Bu eser hakikaten mükemmel bir eserdir. Herkese okumalarını kuvvetle tavsiye ederim.

Tiyatrooyun.org sitesinden yeni bir şebeklik daha

Türk tiyatro tarihine kara bir leke olarak geçen www.tiyatrooyun.org sitesinden şöyle bir haber yayınlandı.

"İŞTE TEK GERÇEK BELGE, İŞTE VİDEOLAR!".

Haberde Devlet Tiyatrosu’nun koordinasyon toplantısında geçen konuşmaların olduğu CD kaydından yararlanılarak hazırlanan videolar www.vimeo.com sitesinde allanıp pullanıp, aynı şeyleri tekrar tekrar gözümüze sokmaya çalışıp ve gerçeklerden saptırılmış bir vaziyette sunuldu.

Tiyatrooyun.org sitesinde bu haberle ilgili ekran görüntüsü aşağıdadır.



Bu videolarda Coşkun Büktel' in ve Şahin Ergüney ' in yazdıklarıyla CD kaydı arasında farklılıklar üzerinde duruldu. Ama şunu bilmiyorlar ki; Coşkun Büktel bu konuyla ilgili ilk yazısını yazdığında ortada CD yoktu. Bu videoları hazırlayanlar asıl gerçeği örtmek,gizlemek istediler, ama başarılı olabildiler mi? Hayır, çünkü gerçekler ne kadar çarpıtılsa çarpıtılsın, gerçek gerçektir. Videoda gerçek olan nedir? Gerçek olan Özdemir Nutku' nun 16. yy' da Fransızca yazılmış ikinci Theope olduğunu söylemesidir. Peki, var mıdır, yoktur. Bu iddiayı ispatlayabilmiş midir, hayır. O zaman ortaya bir iddia atıp, iddiasını ispatlamamak fiiline ne denir? Buna iftira atmak denir. Videoyu hazırlayanlar bu gerçeği göstermemek, gizlemek için türlü türlü şebeklikler yapmışlardır ve yine herkesi güldürmeye devam etmişlerdir. Yazım hataları da tuzu biberi olmuştur. Bu site editörleri Türkçe öğrenmemeye yemin etmiş cahil, şerefsiz insanlardır. Ben yüz yıl yaşasam da, maalesef onların Türkçe' yi doğru kullanmalarını göremeyeceğim.

Bu videoları yayınlayan kişinin adı "cosbuk" dur. Yani tiyatrooyun sitesinin editörlerinin yayınladığı bu videoları kendileri dahil kimse sahiplenmek istemiyor. Bu çok doğaldır, adlarını açıklamaktan ölesiye korkan bu şerefsiz site editörlerine yakışan bir davranıştır.


Haberde şöyle bir cümle de vardır:
"HAYDİ BÜKTEL İKİ KERE İKİ DÖRT EDER DERECESİNDE KESİN VİDEO KAYDI YAYINDAYKEN ŞİMDİ ÇARPIT DA GÖRELİM KONUŞMALARI"

Site editörleri bu haberle birlikte çarpıtma olayında tavan yapmışlardır. Daha evvel yapılan tüm haberler istisnasız çarpıtmalarla, yalanlarla, iftiralarla doludur. Zaten bu haberin de bunlardan farklı olacağını düşünmek saflık olurdu.

Prof. Dr. Özdemir Nutku' nun bu cd kaydından habersiz Coşkun Büktel' e verdiği cevabın linki şudur:

http://www.tiyatrokeyfi.com/gorusler/nutku.html

Cevabını buraya yazıyorum.
-----------------------------------------
COŞKUN BÜKTEL'E YANIT

Prof. Özdemir Nutku


Sayın Coşkun Büktel,

Benim hiçbir iddiam olmadı. Size olayı nakleden Şahin Ergüney eksik nakletmiş. Bazan eski belgeleri karıştırırken 17. yy.da yaşamış ikinci sınıf bir yazarın “Theope” adlı bir oyunu olduğunu öğrendiğimi söyledim. Üstelik hiçbir imada bulunmadan. Metni görmedim, yalnızca adına eski bir belgede rastladım. Metni görseydim bile, Fransızca bilmediğim için oyunu okuma olanağı bulamayacaktım. Benim bile varlığından haberi olmadığım başka bir Theope'yi sizin de okumamış olduğunuza emin olduğumu belirttim. Bunu yalnızca bilgi olarak verdiğimi, sizin Theope'nizin özgün bir yapıt olduğundan kuşku duymadığımı da ekledim.

Üstelik, sizin Theope'nizin oynanması gerektiğini de Kurul'da birkaç kez dile getirmiştim. Bunu eski kurul üyelerinin hepsi de bilir. Siz çeşitli kişilerden bunu onaylattığınızı söylüyorsunuz. Elbette onaylayacaklar. Çünkü Theope'den söz ettim. Ama size nakledilen tavırda değil.

Biz kurul üyeleri olarak repertuarı seçmeyiz. Yalnızca oynanabilecek her türden oyunu havuza atarız. Bölge müdürleri ve yönetmenler, bu havuzdan sahnelemek istedikleri oyunları seçerler. Seçerken de kendi seyirci durumunu ve niteliklerini hesaplarlar. Bunlar kurul üyelerinin işi değildir.

Gelelim hakaret konusuna; ben sizin için bir kez bile kötü söz söylemedim. Ama siz 15 yıldan beri, çeşitli dergilerde bana saygısızca saldırıyorsunuz. En azından sizin kadar, benim de onurum var. Böyle bir durum karşısında bana mektup yazsaydınız, ben de eksik olanları size mektupta belirtirdim. Ama siz, Theope gibi, ikinci bir başarılı oyun yazmanız gerekirken, reklamı çok sevdiğiniz için, oraya buraya saldırarak boş yere vakit geçiriyorsunuz!

Yeteneğinize yazık! Yeteneğinizi polemik yazılarla heba etmeyin. Bize oyunlar yazın, Türk tiyatrosu kazansın.

Sevgilerimle,

Prof. Özdemir Nutku

------------------------------------------
Bu cevapta şu cümleler üzerinde duralım:

"...Benim bile varlığından haberi olmadığım başka bir Theope'yi sizin de okumamış olduğunuza emin olduğumu belirttim. Bunu yalnızca bilgi olarak verdiğimi, sizin Theope'nizin özgün bir yapıt olduğundan kuşku duymadığımı da ekledim...""

Bu cümleler video kaydında var mıdır, hayır. Yani Özdemir Nutku cevabında doğru söylemiyor. Hem bir toplantıda bir iddia atıp, iddiasını ispatlayamıyor hem de Coşkun Büktel' e verdiği cevapta doğru bilgi vermiyor.

Öyleyse niye tartışıyoruz ki; her şey berrak, açık, yalın ve basittir.

Bence site editörleri ya aptal numarası yapıyorlar yada gerçekten de aptallar. Ben bu konuda yorum yapmayayım, çünkü her şey ortadadır. Burak Caney ile yatan, Burak Caneyleşir. Değil mi, bu kimliksiz sitenin onursuz editörleri...

Site editörleri kendi sitelerini kapatıp, başka bir site yapmaya çalışıyorlar. Eğer böyle yayıncılık yapmaya devam ederlerse ki bence edecekler, o zaman o siteleri de kapanacak ve bu böyle gidecek. Bu insanların hiçbir işlerinde dikiş tutturamayacakları 2x2=4 kadar gerçektir.

Site editörlerinin "cosbuk" kullanıcıyla yayınladıkları videolar aşağıdadır.


Coşkun Büktel 1 from cosbuk on Vimeo.


Coşkun Büktel 2 from cosbuk on Vimeo.


Coşkun Büktel 3 from cosbuk on Vimeo.


Coşkun Büktel 4 (düzeltilmiş) from cosbuk on Vimeo.